AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, toplu balık ölümlerinin yaşandığı İzmir Körfezi’ndeki kirlilik ilgili Büyükşehir Belediyesi yönetimini sayısız kere uyardıklarını belirterek, "Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki 4. fazın 9 yıldır bitirilememiş olmasının körfezi her geçen gün daha da kirlettiğini defalarca söyledik. Körfeze akan ve temizlenmeyen derelerin körfezi kirlettiğini defalarca dile getirdik. Ancak bu uyarılar karşısında belediyeden gelen tek yanıt sessizlik oldu" eleştirisinde bulundu.
AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda ‘Gündem İzmir’ basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılışında İstanbul’da katledilen iki genç kıza Cenab-ı Allah’tan rahmet dileyen Saygılı, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını da kınadı.
“Her maddeyi tek tek üzerinden geçip onayladılar”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın geçtiğimiz günlerde İzmir Körfezi’ni kurtaracak 15 maddelik eylem planın açıklandığı Bilim Kurulu toplantısını bir ziyareti gerekçe göstererek ayrılmasının ve maddeleri imzaladığı, belediye bürokratlarının ise ‘üst makamımız’ yok diyerekten maddelere imza atmadığı yönündeki soruya ilişkin yanıt veren Saygılı, “İlk başta 13-14 maddeydi. O günkü toplantıda 15 maddeye çıkarıldı. Tüm maddeler üzerinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin Genel Sekreter Yardımcısı, İZSU Genel Müdürü ve diğer bürokratları görüş belirttiler. Hatta 11. madde ortak bir iradeyle oluşturuldu. Belediye bürokratları her maddeyi tek tek üzerinden geçip onayladılar” dedi.
“İzmir Körfezi’ni adeta bir zehir çukuruna çevirdi”
İzmir Körfezi ile ilgili “İZBB yönetimini sayısız kere uyardık” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Saygılı, “Çiğli Arıtma Tesisi’nin 4. fazını devreye sokun diye diye dilimizde tüy bitti. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki 4. fazın 9 yıldır bitirilememiş olmasının İzmir Körfezi’ni her geçen gün daha da kirlettiğini defalarca söyledik. Körfeze akan ve temizlenmeyen derelerin körfezi kirlettiğini defalarca dile getirdik. Ancak bu uyarılar karşısında belediyeden gelen tek yanıt sessizlik oldu. Bilim insanlarının dahi ’son 25 yılın en kirli dönemi’ olarak nitelendirdiği bu süreçte, CHP’li belediyenin başarısız çevre yönetimi İzmir Körfezi’ni adeta bir zehir çukuruna çevirdi. Ama önceki İzmir Büyükşehir Belediye yönetimi ipe un sere sere, ayağını sürüye sürüye İzmir’i bugünkü felaketle karşı karşıya bıraktı” ifadelerini kullandı.
“Körfez kirliliğinin karasal olduğu ortaya kondu”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İzmir’e geldiğini ve yerinde inceleme yaptığını hatırlatan Saygılı, “İZBB Başkanı Cemil Tugay’ı Bakanımızla bir araya getirdik. Bilim insanları ile oluşturulan Bilim Kurulu çalışma yaptı ve bir rapor ortaya çıktı. Bilimin ışığında, Körfez kirliliğinin karasal olduğu ortaya kondu. Körfez’e temiz suyun girmesi gerektiği belirlendi. 2016’da imzalanmış protokol noktasında, Bakanlık bugüne kadar 600 bin metreküp temizlik yaptı. Navigasyon kanalını hızlandırıyoruz. Şu an kapasiteyi arttırdık, bakanlık acil bir şekilde ÇED ile birlikte kasım ya da aralık ayında, navigasyon kanalı ile ilgili taramaya başlıyor. Biz siyaset üstü yaklaştık, yaklaşmaya devam edeceğiz. Biz üzerimizi düşeni yapıyoruz. Körfez kirliliğinin temizlenmesi konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesinin bugüne kadar koyduğu iradenin bir işe yaramadığı ortada ve hepimiz gördük. Körfezin ana kirliliğinin karasal olduğunu, evsel atık olduğunu ve bununla ilgili Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesinin yetersiz olduğunu bir kez daha Bilim Kurulu ortaya koymuştur. Bundan da kimsenin kaçma şansı yoktur. Bunun da en temel örneği birinci madde. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin yetersizliği. Bu tesisin şu an çevre faaliyet belgesi bile yok. Yılda 102 milyon TL elektrik tasarrufu alması gerekirken, devletten teşvik almasına engel oluyor. Yani enerji teşviği bile alamıyor. Oradaki Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’ni (SAİS) her gün düzenli, standartlara uygun deşarj ettiğini belgelemesi lazım, belgeleyemediği için sistem kapalı. Bundan dolayı da ceza yemiş durumdalar” diye konuştu.
“Ortada milyarları bulan bir kayıp var”
“Ülkemiz ve şehrimiz bir deprem kuşağının içinde” diyerek sözlerini sürdüren Saygılı, “İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuyla ilgili ne yapılıyor? Çok üzülerek ve büyük bir hayal kırıklığıyla ifade ediyorum ki hiçbir şey yapılmıyor. İzmir’de kentsel dönüşüm, rantsal bölüşüme döndü. İzmir Büyükşehir Belediyesine güvenen arsa sahibi bin 430 kişi, kat karşılığı daire almak için tapularını Büyükşehir’e devretti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise gitti yetkiyi İZBETON’a verdi.
CHP’nin siyasi elitleri o dönemde kooperatiflerini kurdu. İZBETON da kooperatiflere devretti. Arsa sahipleri evlerinden çıkıp kiraya geçerken, bu bin 430 kişiye konut vermek adına, bin 500 kooperatif üyesi buldular. Bunlardan aldıkları para ile 4 bin 500 tane konut yapacaklardı. Üyelerden yaklaşık 1.5 milyon ile 2 milyon TL arasında para alındığı söyleniyor. Bunu çarptığında herkes 2 aşağı, 3 yukarı toplanan parayı bulabilir. Günün sonunda da belediyenin tespitlerine göre şu an inşaat seviyeleri toplamda yüzde 10’ları bulmuş durumda. Bunun da bugünkü değer ile harcanan para, maalesef toplanan paraların 3’te biri. Ortada milyarları bulan bir kayıp var. Bu da savcılığa intikal etmiştir. Bunu da savcılık inceleyecektir” diye belirtti.